Parution en janvier 2015 du Journal de déportation de Vahram Altounian traduit en turc par Renan Akman : Geri Dönüşü Yok, Bir Babanın Güncesinde ve Kızının Belleğinde Ermeni Soykırımı, Vahram ve Janine Altounian

Parution en Turquie aux éditions Aras Yayıncılık du Journal de déportation de Vahram Altounian, écrit en 1920 à Lyon et publié enfin en 2015‏ dans ce qui fut son pays  : Geri Dönüşü Yok, Bir Babanın Güncesinde ve Kızının Belleğinde Ermeni Soykırımı, Vahram ve Janine Altounian, "Sans retour possible, le génocide arménien dans le journal d'un père et la mémoire de sa fille".
Geri Dönüşü Yok, 1915 yazında ailesiyle birlikte Bursa’dan Suriye çöllerine doğru bir ölüm yolculuğuna çıkarılan on dört yaşındaki Vahram’ın, felaket yıllarının hemen ardından kaleme aldığı güncesinin üzerine temelleniyor.
Kitap, babasının defterini saklı kaldığı çekmecede onyıllar sonra keşfederek gün yüzüne çıkaran yazar Janine Altounian ile dilbilim ve psikanaliz uzmanları Krikor Beledian, Régine Waintrater ve René Kaës’in günceyi dilbilimsel, tarihsel ve psikanalitik açıdan ele aldıkları beş makaleyi de bir araya getiriyor.

 

Geri Dönüşü Yok, Bir Babanın Güncesinde ve Kızının Belleğinde Ermeni Soykırımı, Vahram ve Janine Altounian

Çeviri: Renan Akman
Yayına Hazırlayan: Nıvart Taşçı - Ararat Şekeryan
Güncenin çevriyazısı: Takuhi Tovmasyan
Düzelti: Bella Habip
Kapak Tasarımı: Aret Gıcır

Bu günce bir tür biotexte’dir, bir yaşam metnidir. [...] Yaşam metni yaşamın metinle geri gelmesidir; yaşanmış bir hayatın kaleme alınmasına tanık olduğumuz bir otobiyografiden farklıdır bu. Iskalanmış, yeterince anlam düzeyine taşınamamış, başkalarıyla paylaşılamamış, sessizlik ve inkârla çevrelenmiş bu soykırım yaşantısı ruhsallığın ücra bir köşesinde sıkışıp kalmıştır. [...] Pasaportlara vurulan Geri Dönüşü Yok damgasının soykırımın simgeleşmesi açısından içerdiği olumsuzluğu, yokluğu ve yasağı aşan bu kitabı soykırım üzerine yazılan ve çekmecelerde hapsolmuş tüm metinlerin yaşama geri dönmesi için, özellikle de Türkçede geri dönmesi için bir vesile, umut ve taahhüt olarak da düşünmemiz mümkün müdür?”
Bella Habip, Sunuş

 

Date: 
29/01/2015
Lieu: 
Beyoğlu İstanbul