Par ZEYNEP DIREK : "Ermeni Soykırımı Üzerine: Sorumluluk, Af, Tanıklık ve Ukde"

Par Zeynep Direk, professeur à l'Université de Koç, le 31 janvier 2015

"Sur Le Genocide: La Responsabilité, Le Pardon, Le Temoignage, et Le Regret"

Bu yazıda Emmanuel Levinas, Jacques Derrida, Janine Altounian ve Akif Kurtuluş’un eserlerinden yola çıkarak sorumluluk, affetme, tanıklık ve duygulanım izleklerine odaklanacağım ve Ermeni soykırımıyla yüzleşme sorunsalını ele alacağım. Konuyu felsefe, psikanaliz, edebiyat kesişiminde incelemenin, içinden geçmekte olduğumuz deneyimin farklı veçhelerini düşünmemize yardımcı olacağını sanıyorum.

Emmanuel Levinas İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaptığı felsefeyle tüm Batı felsefesi geleneğini Başka’ya tahammülsüz olduğu için eleştirerek hesaplaşır soykırımla. Almanya’daki faşist rejimle, soykırım kararını verenlerle, ölüm kamplarını kuranlarla, altı milyon Yahudi’yi bu kamplarda yok edenlerle; faşizmle işbirliği yapanlarla, soykırımı duymazlıktan, bilmezlikten gelen veya kanıksayan Alman halkıyla, faşizme karşı edilgin tavır alan hatta gizlice işbirliği yapan dönemin Avrupa’sıyla; dahası, yirminci yüzyılda bu felâketin maddi koşullarının meydana geliş süreciyle hesaplaşmak ona yeterli görünmez. Daha kapsayıcı bir bakışı zorunlu bulur; belki de yalnızca Alman idealizminde ve Heidegger’in felsefesinde bulabileceğimiz kadar bütünsel bir hamle yapar: Levinas soykırım gerçekliğiyle hesaplaştığında tüm Batı felsefesi geleneğiyle, düşüncenin soykırım öncesi 2500 yılıyla hesaplaşır, binyıllar üstüne düşürür hükmünü. Bu kapsayıcılığa karşılık düşen bir biçimde, Olmaktan Başka Türlü veya Özün Ötesinde’deki ithaf da, Yahudi soykırımında ölen ve aralarında Levinas’ın ailesi de olan Yahudileri anmaz sadece. Eser gelmiş geçmiş bütün soykırımların kurbanlarına adanmıştır. Levinas’a göre, bütün soykırımlar aynı “antisemizm”in, yani, “ötekinin başkalığından nefretin” sonucudur. Lire la suite...

Langue: 
turc